Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık
Söz konusu karar,ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir. (3) Arama tutanağına işlemi yapanların açık kimlikleri yazılır. Aramasonucunda bazı eşyaya elkoyma söz konusu olduğunda 127 nci maddenin birincifıkrası hükmü uygulanır. (3) Bu sınırlama, şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile,izlendiği sırada girdiği yerler hakkında geçerli değildir. (2) Güvencenin, suç mağduruna veya nafaka alacaklısına verilmemiş olanikinci kısmı, kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararları verildiğinde deşüpheli veya sanığa geri verilir. Aksi hâlde, geçerli mazereti dışında, güvenceDevlet Hazinesine gelir yazılır. (5) Adlî kontrol altında geçen süre, şahsî hürriyeti sınırlama sebebisayılarak cezadan mahsup edilemez. Bu hüküm, maddenin üçüncü fıkrasının (e)bendinde belirtilen hallerde uygulanmaz. (2) Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veyasalıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir.
- Uluslararası andlaşmaya aykırı olsa bile mahkemeler Anayasa hükmünü uygulamak zorundadırlar; uygulama dışı ve etkisiz bırakamazlar.
- Özürsüz kaybeden veya harabolmasına sebebiyet veren …… asker kişiler, eşyanın değeri, önemi, meydana gelen hasarın miktarı ve fiilin işleniş şekline göre üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar” (AsCK m.130).
Ayrıca disiplin cezası verilirken hizmet içi – hizmet dışı ayrımının doğru yapılması gerekir[203]. Çünkü hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikteki davranışlar daha hafif bir cezayı gerektirmektedir. Maddesinde nöbetçilerin nöbet yerinde nasıl ve ne şekilde hareket edecekleri gösterilmiştir. Maddede de her nöbet yeri için nöbetin cinsine göre bir talimat yapılacağı belirtilmiştir. Maddede sayılanlardan başka hal ve hususların nöbeti ihdas eden amir ve makam tarafından nöbetin nitelik ve özellikleri dikkate alınarak talimat olarak düzenlenmesi mümkündür[152]. Nöbetin cinsine göre alınması gerekli ilave tedbirler ve talepler “özel talimat” biçiminde düzenlenmektedir. Talimatta belirtilen hükümlere uygun olarak nöbet görevini ifa etmeyen nöbetçi bakımından bu suç oluşur[153]. Nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçunun maddi unsuru, nöbet yerini terk veya başka surette nöbet talimatına aykırı hareket etmektir. Bu suç sadece bu iki hareketten birinin yapılması ile oluşur. Maddesine göre cezalandırılabilmesi için sayılan bu seçimlik hareketlerin yapılmasına rağmen hizmetin aksamamış veya maddi bir zararın doğmamış olması gerekmektedir. Şayet maddi bir zarar doğmuş veya hizmet aksamış ise, AsCK’nun 136/1-C\. En sevdiğin masa oyunlarında ustalaş ve kazançlarını katla. paribahis\. Bir disiplin kabahati söz konusu olduğu takdirde bunun cezalandırılması gerekir (AsCK m.163/3).
Oda hapsi disiplin cezası “yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak” için tutulma olarak kabul edilemez. (b) bendi bakımından özgürlüğün sınırlandırılmasının haklı gösterilebilmesi için tutulmanın cezalandırma amacı gütmemesi gerekir. Bu benddeki özgürlükten yoksun bırakılma hali, hukukun bir kimseyi o güne kadar yerine getirmediği belirli ve somut bir yükümlülüğü yerine getirmeye zorlamak için tutulmasına izin verildiği durumla ilgilidir. Halbuki oda hapsi cezası, kişinin askeri disipline riayet etmemesi nedeniyle ve geçmiş durumuyla ilgili bir cezadır. (c), (d), (e) ve (f) bendlerinde sayılan haller ile oda hapsi cezası bakımından bir ilgi kurmak mümkün gözükmemektedir. Fıkrasının (a) bendine göre kişi özgürlüğü ancak mahkeme kararıyla sınırlanabilecekken, iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK’nun ilgili hükümleri ile bu yetki disiplin amirlerine verilmiştir. Ortada Sözleşme-Kanun çatışması bulunduğundan çözümü Anayasanın 90. Maddesinde aranacak ve ulusal kanun hükümleri ihmal edilerek doğrundan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Fıkrasının (a) bendine göre kişi özgürlüğünün sınırlanması ancak mahkeme kararına dayanmalıdır. Oda hapsi disiplin cezası ise mahkeme kararına dayanmamakta, disiplin amirinin yetkisiyle tesis edilmiş bir idari işleme dayanmaktadır.
AİHM, Pellegrin kararında geliştirdiği kriter neticesinde, YAŞ kararıyla TSK’dan çıkarmalarla ilgili başvurularda kabul edilemezlik kararı vermektedir[736]. Bu konudaki AYİM kararları incelendiğinde; devlet memurlarına Askeri Ceza Kanununda belirtilen usullere göre ve yine Askeri ceza Kanununda yazılı disiplin cezalarının verilmesi halinde bu cezaların yargı denetimi dışında olduğu, Devlet Memurları Kanununda yazılı disiplin cezalarının verilmesi durumunda ise bu cezaların 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 21/3. Maddesi kapsamında olmaması nedeniyle yargı denetimine açık olduğu yönünde kararlar verildiği görülmektedir[733]. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır. Adil yargılanmanın hakkının birinci şartı, yargılamanın bir “mahkeme” tarafından yapılmasıdır. AİHM içtihatlarında “mahkeme” deyimi, kanunla kurulan yürütme organı ve taraflar önünde bağımsız ve tarafsız bir makamı ifade eder[657]. Diğer unsurlar ise bu organın yargısal rol ve adli fonksiyona sahip bulunması yani görevine dâhil konularda belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak gereğinde devlet zoruyla yerine getirilmesi mümkün kararlar verme yetkisini elinde tutmasıdır. Bu çerçevede genel ve olağan yargılama organları dışında yer alması veya yargısal fonksiyon yanında başka görevler de yürütmekte olması onun mahkeme sayılmasına engel olmaz.
Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde ise bu görevler, kaymakamlık yazı işleri müdürlüklerince yerine getirilir. Lokal olarak açılacak yerin ve bulunduğu binanın fenni ve yangın güvenliği ile toplum sağlığı ve çevre bakımından belediyece, genel güvenlik ve asayişin korunması yönünden kolluk kuvvetlerince incelenmesi istenir. Gerek görülen hallerde, ayrıca ilgili diğer kurum ve kuruluşlardan inceleme yapılması istenebilir. Mahkemece kayyım atanması veya Medeni Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilme yapılması halinde, bu maddede yönetim kurulana verilen görevler bu kişiler tarafından yerine getirilir. [274] “Maiyet” ile “ast” kavramları aynı anlama gelmemektedir. Her ast mutlaka maiyet olmayacağı gibi, bazen, maiyet rütbe veya kıdemce amirinden yüksek olabilir.
Ceza Dairesi (eski 16. Ceza Dairesi), 4 Şubat ve 27 Şubat 1997 tarihinde başlayan süreçte Hükümeti cebren devirme suçunun işlendiğine dair verilen mahkumiyet kararlarını onadı. Bu yazımızda incelenecek hukuki sorun; ceza muhakemesi sürecinin kanun yolları aşamasında sadece sanığın lehine kanun yoluna başvurması ile gündeme gelen aleyhe bozma yasağının kapsamının, yalnızca ceza miktarı ile mi sınırlı olduğu, yoksa bu yasağın ceza dışında sanığın aleyhine sonuç doğurabilecek diğer yaptırım ve kuralları da kapsayıp kapsamadığıdır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.170/2 uyarınca cumhuriyet savcısı; soruşturma aşamasında toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde kamu davasını açabilmek için iddianame düzenlemek zorundadır. Maddenin ilk fıkrasında kara para aklama suçu seçimlik hareketli düzenlenirken, 2009 yılında suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu m.282’ye 2. “Hata” ve “Esaslı Hata ve Kaçınılmaz Hata” başlıklı yazılarımızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.30’da düzenlenen hata hallerini açıklamıştık. Bu yazımızda; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik (TCK m.220/2 ve TCK m.314/2) ve bu Örgüte yardım (TCK m.220/7 ve TCK m.314/3) bakımından, TCK m.30/1’de düzenlenen kastı kaldıran/esaslı hataya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Yargıtay 3.
İfade hürriyetinin kapsamının ve sınırlarının tespiti teorik açıdan mümkün gözükse de pratikte oldukça sorunlu bir alanı oluşturmaktadır. Düşünmek, düşündüklerini çeşitli yollarla dile getirmek, paylaşmak, üretmek, düşünceleri yaymak, bu sayede ortaklık kurmak, ihtilafları çözmek, başkalarını etkilemek, toplanmak, örgütlenmek, insan olmanın bir gereğidir. Taşınmaz alım satımı, şirket, vakıf ve dernek kurulması, idaresi ve devredilmesinde avukatlara şüpheli işlemleri ihbar zorunluluğu getiren “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” Adalet Komisyonunda kabul edildi. Son günlerde erken seçim veya seçimlerin yenilenmesi (biz “erken seçim” kavramını kullanmayı tercih ediyoruz) gündeme geldi. Erken seçim; “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi” başlığı altında Anayasa m.116’da düzenlenmiştir. Kavramları ve başlıkları tartışmaya açmaktan ziyade içerikle ilgilenmekle birlikte, Anayasada “yenilenme” kavramı kullanılsa da, neden “erken seçim” kavramını kullanmayı tercih ettiğimizi bir cümleyle kısaca açıklamak isteriz. Vaktinde, yani 5 yılda bir yapılmayan her seçim esasen erken yapılmış, vaktinden önce gerçekleştirilmiş seçim olarak tanımlanır. 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halkoylamasıyla gerçekleştirilen Anayasa değişiklikleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti, parlamenter sistemi terk edip, yeni yönetim sistemi sonrasında başkanlık sistemine (her ne kadar cumhurbaşkanı hükümet sistemi denilse de) geçmiştir. Anayasa m.159’a göre 13 üyeden oluşan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelerinin seçimi için 4 yıllık süre yakında dolacak ve Nisan 2021’in ikinci haftasında 13 üyeden 7’sinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmesi sürecine başlanacak, 2 üye hariç diğer 4 üye de Cumhurbaşkanı tarafından seçilecektir.
Ne var ki; böyle bir yetkinin kullanılması durumunda özlük dosyasına herhangi bir belge konulmadığı gibi Kuvvet Personel Başkanlığına da bir yazı yazılmamaktadır” şeklindeki gerekçesiyle uyarı yazısını ceza olarak kabul etmiş ve savunma hakkı tanınmadığı için yok hükmünde sayılmasına karar vermiştir[780]. Oda hapsi disiplin cezası, niteliği itibariyle bir idari işlemdir. Maddelerine göre asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetiminin, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde yapılacağı düzenlendiğinden, oda hapsi disiplin cezasının hukuka uygunluğunun denetimi ve bu nedenle açılacak tazminat istemlerinin karara bağlanması Askeri Yüksek İdare Mahkemesince yapılacaktır. Fıkrasında yer alan disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimim dışında olduğuna ilişkin hüküm, oda hapsi disiplin cezası yönünden çatışmaktadır. Mahkeme, Engel ve diğerleri/Hollanda kararında, disiplin cezalarının infazında askerlerin rütbelerine göre farklı muamele yapılmasının[649] Sözleşme’nin 14. Maddede geçen “veya herhangi başka bir durum bakımından” ifadesinden de anlaşılacağı üzere, maddede gösterilen ayrımcılık nedenlerinin sınırlı olmadığını, ayrıca özgürlüğü kısıtlamayla sonuçlanan bir ceza veya tedbirin infaz tarzına ilişkin bir farklılaştırmanın da 14. Maddenin ilk cümlesinde düzenlenen özel tekerrür halinin oluşması için disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin, cezaların sicilden silinmesi süresi içinde tekrar işlenmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeye göre, özel tekerrür halinin oluşabilmesi için önceki fiil ile sonraki fiilin aynı nitelikte olması gerekmektedir[398]. Dolayısıyla öncelikle her iki fiilin de aynı cezayı gerektirmesi gerekir[399]. Ayrıca aynı cezayı gerektiren fiilin aynı suç niteliğinde olması gerekir. Örneğin göreviyle ilgili çıkar sağlamak suçundan dolayı daha önce 125/D-c.
No responses yet